Askı-Yavaş-Uçmak
askı
- Üzerine herhangi bir şey asmaya yarar nesne.
- Pantolon veya giysilerin düşmesini önlemek için omuzdan aşırılan bağ.
- Artırma, eksiltme vb. resmî iş ilanlarının ilgili daire duvarında belli bir zaman süresince asılı durması.
- Hastanelerde kırık kol veya bacakların asılarak tutturulduğu araç.
- Çay, kahve taşımaya yarar kahveci tepsisi, fener.
- Saklanmak için tavana asılmış dizi veya hevenk.
- Yeni yapılan yapıların çatısına, ev sahibi tarafından usta için veya düğün arabalarına düğün sahibi tarafından arabacı için armağan olarak asılan kumaş.
- Gelinin oturacağı yerin üstüne asılan süsler
- Kurgu odasında, üzerine film parçalarının asıldığı sıra çengeller.
- Tekerlekleri gövdeye bağlayan, yaylanmaya olanak veren düzenek.
yavaş
1. Dikkat et, acele etme!
2. Hızlı olmayan, çabuk karşıtı.
3. Yumuşak huylu, yumuşak başlı.
4. Alçak, hafif.
5. Alçak, hafif bir biçimde
6. Hızlı olmayarak.
7. 1. Ağırbaşlı; yumuşak huylu, sakin. 2. Şefkatli, sevecen.
uçmak
- Cennet.
- Kuş, kanatlı böcek vb. hareketli kanatları yardımıyla havada düşmeden durmak, havada yol almak
- Uçak vb. araçlar özel mekanizma ile yerden yükselmek, havada yol almak.
- Sıvı, gaz veya buhar durumuna geçmek.
- Rengi solmak
- Rüzgâr veya başka bir itici güçle yerinden ayrılıp uzağa gitmek.
- Yüksek yerden düşmek veya yuvarlanmak.
- Belirmek
- Patlayıcı madde ile parçalanmak.
- 1. Cennet. 2. Yar, uçurum.
- Özel mekanizma ile yerden yükselmek, havada yol almak
- Aşırılmak.
- Yok olmak, ortadan kaybolmak.
- Keyif verici veya uyuşturucu madde aldıktan sonra hayal âlemine dalıp gitmek.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder